ATATÜRK’ÜN KİŞİLİĞİ VE ATATÜRK’ÜN KİŞİSEL ÖZELLİKLERİ
a. Vatan ve milletine olan düşkünlüğü
Vatan ve millet sevgisi Atatürk'ün taşıdığı özelliklerin temel taşıydı. O vatanı ve milleti için canını seve seve verebilecek bir karaktere sahipti. O kişisel egemenliği ortadan kaldırmış, egemenliği kayıtsız şartsız milletine vermiştir. Bununla milletine olan güvenini, sevgisini açıkça göstermiştir. Sahip olduğu mal varlıklarını, millete bağışladığı günlerde,”Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk milletine canımı vereceğim “demişti. Atatürk denilince ”vatan”,vatan denilince ”Atatürk” akla gelir. Bu iki isim birbiriyle ayrılmaz bir bütündür. Atatürk, vatanını karış karış tanımıştı. Bu konuda,”Yurt toprağı! Sana her şey feda olsun. Kutlu olan sensin. Hepimiz senin için fedaiyiz, fakat sen Türk ulusunu ebedi hayatta yaşatmak için feyizli kalacaksın…”diyordu.
Atatürk’ün vatanseverliği, Türk toplumunun üstün gücüne dayanıyordu. Ona göre, Türk ulusunun karakteri yüksekti. Türk ulusu, zeki idi. Türk ulusu, birlik ve beraberlik içinde güçlükleri yenmesini bilen bir ulustu.
b. İdealistliği
Atatürk'ün en büyük ideali, milletini tam bağımsız, çağdaş ve ileri uygarlıklar düzeyine ulaştırmaktı. O’nun diğer bir amacı da tüm ulusların barış içinde yaşamasıydı. Atatürk, Türk milletinin çağdaşlaşması için önüne çıkan tüm engelleri yenmiştir. İdeali için benimsediği ilkelerinden asla taviz vermezdi. “Benim yaptığım işler, biri diğerine bağlı ve gerekli olan şeylerdir. Fakat bana yaptıklarımdan değil, yapacaklarımdan bahsediniz.” demişti.
c. Hakikati Arama Gücü
Atatürk gerçekçi bir insandı. Olaylar ve kişiler karşısında gerçekleri çekinmeden söylediği gibi, doğru olanın gerçekleşmesi için elinden geleni de yapardı. O, yapacağı bir işte önce engelleri görür, onları birer birer ortadan kaldırır, sonunda amacına ulaşırdı. O, akıl ve bilime değer verirdi. Olaylara bir bilim adamı gözüyle bakarak hakikati bulmaya çalışırdı.’’Akıl ve mantığın halledemeyeceği mesele yoktur.’’derdi . Hiçbir işi şansa bırakmazdı. Hayalcilikten uzaktı.
d. Yaratıcı Zihniyeti
Atatürk'ün en önemli özelliklerinden biri de yaratıcı zihniyeti idi. Olaylar karşısında yılmadan mücadele eder. Sorunlara çözüm üretirdi. Atatürk, Türk milletinin tarihini inceleyip, onun özelliklerini çok iyi tanımıştı. Böylece Türk milletinin en ümitsiz zamanlardan bile başarılı olabileceğini anlamıştır. O, olayların akışına göre hareket eden değil, olayları yönlendiren bir kişi idi. Yaratıcı düşünceleriyle kimsenin hayal dahi edemediği işleri başarabilmiştir.
e. Sabır ve Disiplin Anlayışı
Hiçbir konuda aceleci olmayan Atatürk, önce düşünür, araştırır, tartışır ve ondan sonra kararını verir ve bu kararından asla vazgeçmez ve uygulardı. Atatürk bir işi yapmaya karar verdiğinde öncelikle şartların olgunlaşması için çalışırdı. Atatürk, disipline de çok önem verirdi.
f. İleri Görüşlülüğü
Atatürk'ün Çanakkale Savaşları sırasında düşmanın nereden çıkacağını bilmesi,
II.Dünya Savaşı'nın çıkacağını tarih vererek söylemesi,
İtalya ve Almanya'daki yükselişin söneceğini söylemesi, yine
II.Dünya Savaşı'ndan en karlı çıkan devletin Sovyet Rusya olacağını söylemesi, onun bu yönünü açıkça göstermektedir.
“Yolunda yürüyen bir yolcunun yalnız ufku görmesi yetmez. Muhakkak ufkun ötesini de görmesi ve bilmesi gereklidir.” diyordu.
g. İyi Kalpliliği
Atatürk iyi kalpliydi. İnsanlığı bekleyen felaketlere karşı sürekli çareler arardı. Ona göre gayesi barış olmayan bir savaş cinayetti. “Ben onları affederim, çünkü kalbim vardır; onlar beni affetmezler, çünkü kalpsizdirler.” demişti.
h. Açık Sözlülüğü
Atatürk, doğru bildiğini açıkça söylemekten çekinmezdi. Atatürk, gerçekten memlekete hizmet etmek isteyenlerin açık kalpli olmaları gerektiğini söylerdi. “Ben düşündüklerimi, daima halkın huzurunda söylemeliyim. Yanlışım varsa halk beni tekzip eder.’’derdi.
ı. İnsan ve Millet Sevgisi
Atatürk, milletini çok severdi milleti uğruna gece gündüz çalışmış, en umutsuz zamanlarda bile milletle beraber olmayı, millete güvenmeyi kendine prensip edinmişti. O yalnız kendi milletine değil bütün uygar milletlere saygı duymuştur. “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesi ile bütün insanlığın barış ve huzur içinde yaşamasını istemektir.
i. Yersiz Acıma Gücünü Kontrol
Atatürk, Türk milletini yüceltmek için ömür boyu çalışmıştır. Olayları asla şansa bırakmamış, yersiz ve gereksiz aflarda bulunmamıştır. Türkiye Cumhuriyetinin bütünlüğüne, Türk milletinin bağımsızlığına ve inkılâplara zarar vermeye çalışanlara karşı, en sert tepkileri göstermekten kaçınmazdı.
j. Mantıklılığı
Keskin bir mantık ve zekâ gücüne sahip olan Atatürk, hayatı boyunca akıl ve mantığa büyük önem vermiştir. Bu özellik onun evrensel devlet adamı olarak tanınmasında büyük bir rol oynamıştır.’’Bizim akıl, mantık ve zekâ ile hareket etmek en belirgin özelliğimizdir.’’ diyerek ülke sorunlarında mantık ve şuurla hareket edildiğini göstermiştir.
k. Çok Cepheliliği
Atatürk, hem iyi bir asker, hem devlet adamı hem de fikir ve aksiyon adamıydı. Hem düşünen hem de eserler veren Atatürk, çok yönlü bir lider olduğunu göstermiştir. Atatürk’ün değişik alanlarda gerçekleştirdiği inkılâplar, O’nun çok cepheli bir önder olduğunun en açık kanıtıdır. Atatürk, vatan kurtarıcı, teşkilâtçı insan ve büyük bir komutandı. Usta siyasetçi, örnek inkılâpçı idi. Hem düşünce adamı, hem hareket adamı idi. Milletine yepyeni ufuklar açan insandı. Bu özelliklerin hepsi Atatürk’te toplanıyordu. Atatürk, askerlikten sanata, hukuktan eğitime, tarihten dil konusuna kadar her alanda düşünmüş, yeni fikirler üretmiş ve topluma yeni hedefler göstermiştir.
l. Eğitimciliği
Atatürk toplumu çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarmayı amaçladığı için milli eğitim ile yakından ilgilenmiş, eğitime büyük önem vermiştir. O, ‘’ Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüce bir toplum olarak yaşatır; ya da bir milleti esaret ve sefalete terk eder.” demiştir. Atatürk, savaşa rağmen Eğitim Kongresi yapmıştır.
m. Sanatseverliği
Atatürk sanata düşkündü. O, Türk milletinin engin bir sanat zevki olduğuna inanırdı. “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuştur.” diyen Atatürk, milletlerin oluşmasında ve yücelmesinde sanatın büyük etkisi olduğu inancındaydı. Askerlik hayatında üstün bir komuta olan Atatürk,”Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz; hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz, fakat sanatkâr olamazsınız.” diyerek sanatçının gücünü ve toplumun sanatçıya vereceği değeri açıkça ifade etmiştir.
n. Yöneticiliği
Atatürk, iyi bir yöneticinin bütün özelliklerine sahipti. Kendisini sevdirerek ve inandırarak insanları etkilemiştir. Kibar davranışları, dürüstlüğü, emir veriş tarzıyla örnek bir devlet adamı olmuştur. O bir işi yaptırmak istediğinde önce çevresindekileri ikna ederdi. Gerek devlet yönetiminde gerekse askerlik hayatı boyunca hiçbir zaman maceraya yer vermemiştir. Atatürk ‘’Büyük kararlar vermek kâfi değildir. Bu kararları cesaret ve kesinlikle tatbik etmek lâzımdır.’’ diyerek verdiği kararlarda ısrarcı olmuş ve sonucun kendi istediği şekilde çözümlenmesi için uğraşmıştır. Atatürk, devlet kuruculuğu ve yöneticiliğinde de üstünlüğünü sürdürüp,iyi bir yönetici olduğunu göstermiştir.
o. Rehberliği
Atatürk, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktıktan hemen sonra başladığı işlerde bir rehberin bütün özelliklerini sergilemişti. O, millete en doğru yolu göstermişti. Atatürk, söylediği sözlerle ve koyduğu ilkelerle, günümüzde de rehber olmaya devam etmektedir.
ö. Gurura Yer Vermemesi
Atatürk, kurduğu cumhuriyet yaptığı inkılâplar ve kazandığı zaferlere rağmen gurura kapılmamıştır. “Ben yaptım!” sözünden hep kaçınmıştır. “Vatanın kurtuluşu, kazanılan zaferler, Türk ordusu ile Türk milletinin gösterdiği kahramanlık ve fedakârlıklar eseridir.” demiştir.
p. Ümitsizliğe Ver Vermemesi
Atatürk, asla ümitsizliğe düşmezdi. İç ve dış düşmanların çokluğuna rağmen Milli Mücadeleyi başlatmış ve başarmıştır. Ben, bir işte nasıl muvaffak olacağımı düşünmem. O işe neler engel olur diye düşünürüm. Engelleri kaldırdım mı,iş kendi kendine yürür.
r. Metotlu Çalışması
Atatürk, yapılacak işlerin zamanını ve sırasını çok iyi bilirdi. O yapacağı işlerde her şeyi sırayla yapardı. “…Uygulamayı birtakım evrelere ayırmak ve olaylardan yararlanarak milletin duygu ve düşünceleri üzerinde işlemek ve adım adım ilerleyerek amaca ulaşmaya çalışmak.”